Daha dün “İZTARIM’A” haciz şoku duyulmuşken, bugün İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nden “Çiftçiye 2024 yılında 270 milyon TL’ye yakın destek verdik” diye bir haber servis edildi..
Önce sandım ki, Belediyenin 2025 bütçesinde çiftçiler için ayrılan bir pay var da onu duyuruyorlar. Haberi okudukça “haciz şoku” gibi “şok yaşadım”. Meğer Başkan Tugay’ın hiç sevmediği, ekibinin ise adeta linç derecesinde nefret ettiği Tunç Soyer döneminin proje ve mali planına göre şekillenmişti belediye bülteni.
İzmir Belediyesi’nin bölgedeki tarım ve hayvancılığa ilgi ve desteği Aziz Kocaoğlu döneminde başladı ve oldukça başarılı yaşandı. Sütten ete ve zeytine müthiş gelişmeler kaydedildi. Bölge üreticisi artık ürününü derelere atmıyordu. Aziz Başkan ve özellikle Genel Sekreter Yardımcısı Aysel Özkan öylesine muhteşem işler yaptı ki, onlar bu işleri yürütürken İstanbul ve Ankara işin öneminin farkında bile değildi.
Ve Aziz Kocaoğlu bu işe “Yerelde Kalkınma” dedi. Üreticiyi ayırmadı, kandırmadı, istismarcılara muhtaç ve mahkum etmedi.
Aziz Kocaoğlu’dan sonra Tunç Soyer Başkan seçildi. Onun da ilk sözü “Başka Bir Tarım Mümkün” oldu. Yapı elden geçirildi, kooperatiflerin bütünüyle işbirliği yapıldı, tohumculukta İzmir adeta çağ atladı. İzmir ve Türkiye Tunç Soyer’le hatırladı “karakılçık buğdayını”. Ama Tunç Soyer’in 10 yıl boyunca Seferihisar’da yaptığı ciddi çalışmalar da vardı. Hemen aklıma gelen mesela “Seferipazar” projesi. Üretici kadınlar nasıl da mutlu olmuştu.
Tunç Soyer sadece bir dönem başkanlık yaptı ve bir daha aday gösterilmedi. Bu kez Belediye Başkanı Doktor Cemil Tugay oldu. Cemil Tugay da, sadece bir dönem Karşıyaka’da belediye reisliği yapmıştı. CHP’de yaşanan sözde “değişimle” Genel Başkan olan Özgür Özel’in “özel” dayatmasıyla İzmir’e aday oldu ve her zaman olduğu gibi ben dahil pek çok İzmirli Cemil Tugay’ı “Büyükşehir Belediye Başkanı” seçtik.
Her adımı bir yana Tugay’ın başkanlık macerasının ana amacı “Tunç Soyer düşmanlığı” üzerine kurulmuştu ki bunu çok geç anladı İzmir ve üreticiler tabii.
Her ortamda, her olayda, her söylemde hatta her mecliste, eğer söylem veya eleştiriler Tunç Soyer dönemine aitse, Başkan Tugay hemen “Daha önce İzmir Büyükşehir Belediyesi’ninKentsel Dönüşüm alanlarını bir müteahhide vermek yerine bir kooperatife vererek bu işi sürdürmek hususundaki planı ve düşüncesinin, şu anda yönetimde olan arkadaşlarımızla ilgisi yok. Geçmişte olan şeyler. Hizmette devamlılık var, görevine devam eden arkadaşlarımız var. Bu bir hataydı” şeklinde, tamamen kendini ve “arkadaşlarını” savunma uğraşında “valla billa biz yapmadık bizden önceki yaptı” havasına sokma hamlesi yaşanıyor artık. “Tarımda da” aynısı oldu.
Belediyenin tıkır tıkır işleyen bir şirketiydi İzmir Tarım.. Ya da bu “haciz olayına” dek öyle biliyorduk.

Ama 31 Mart’dan sonra Ödemiş’ten Kınık’a, Bergama’dan Tire’ye pek çok ilçedeki üreticinin “koruyucu meleği” İzmir Büyükşehir Belediyesi, kuşku yaratmaya başlamıştı. Öyle söylentiler çıkmıştı ki, bunları Başkan Tugay’ın duymaması mümkün değil. Mesela Kınık’ta, üreticiler alacakları için İztarım’ı aradıklarında, kendilerine “Tunç döneminde satmışsınız bekleyin” dendi mi denmedi mi?
Tunç Soyer’in eşi Neptün Soyer, Köy Koop. Başkanı diye bu kooperatife ileri geri konuşan “ekip arkadaşları” var mı Başkanın yok mu? Yoksa Cemil Tugay’ın, Aziz Kocaoğlu ve Tunç Soyer kadar bir “yeni projesi” yok mu tarım konusunda? Başkan Tugay önce kendine ve o toz kondurmadığı ekibine “nefretle belediyecilik olmaz” telkinini yapmalı.
Şu cümleyi kurarak mesala..“İzmir Büyükşehir Belediyesi, çiftçiyi her alanda desteklemeyi sürdürüyor. Türkiye’nin ekonomik darboğaz ortamında zor günler geçiren çiftçiye tarımsal kalkınma kooperatifleri ve tarımsal birlikler aracılığıyla 2024 yılında 270 milyon TL’ye yakın destek sağlandı.” şeklinde.
Pardon da, siz mi sağladınız yoksa “sağlananı mı” ilan ettiniz?
Peki o “haciz işi” nedir? Daha kaç üretici alacaklı?
Başkan ve doktor Tugay önceki dönemin, kendi ekibince sürekli kötülenmesine ses çıkarmayıp, üstüne bir de Menderes’te, Geleneksel Gümüldür Özdere Mandalina Festivali’nin açılışında, devletin Türkiye genelinde çiftçiye verdiği destek miktarını İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin tek başına İzmirli üreticiye sağladığını söylemiş, valla basın bülteninde öyle yazıyor!
O zaman ne oldu da İZTARIM satın alma ya da hizmet alma karşılığında üreticiyi zor durumda bıraktı? Ödemiş’te o haciz neden yaşandı?
Yoksa ortalarda bir söylenti dolaşıyor, Ödemiş’teki “Et Tesisi” İstanbul’dan birilerine mi satılacak? Ankara’da “birileri” aracı mı olacak?
Ben sormuyorum, üretici soruyor!
Sayın Cemil Tugay’dan soruların cevaplarını bekliyoruz. Çünkü başka İzmir yok!